

HACI BEKTAŞ VELİ VE IRKÇILIĞA HAYIR / Güvenç Gürses
2021 yılını UNESCO Hacı Bektaş Veli yılı ilan etti. Hacıbektaş Belediyesi de bu seneki temayı Hacı Bektaş Veli ve Irkçılığa Hayır olarak belirlemiştir. Biz de Hacı Bektaş Veli ve ırkçılık üzerine bir yazı yazalım dedik.
Sözlük anlamı ile ırk, kalıtımsal olarak ortak fiziksel ve fizyolojik özelliklere sahip insanlar topluluğudur (TDK). Irkçılık ise, sosyal grupların kalıtımla geçen bazı özellikleri sebebiyle farklılaştığını, bu farklılıkların onlar arasında statü ve değer farklarına da yol açtığını ileri süren akımlardır.(İslam Ans)
“Irkçılık doktrini, insanın taşıdığı kanın ulusal-etnik kimliğinin belirleyicisi olduğunu iddia eder. Irkçı bir çerçevede insanın değeri bireyliğiyle değil, sözde “ırka özel toplu ulus”un üyeliğiyle tanımlanır.” (1)
Irkçılık, Afrika’daki siyahlara karşı, Amerika’da Kızılderililere karşı, en katı şekliyle de Nazi Almanya’sında Yahudilere karşı yapılmıştır. 1930 lu yıllarda Naziler kendilerini “Aryan-Ari” ırk görüyor ve kendi içlerindeki engellileri dahi Ari ırklarının saflığına karşı bir biyolojik tehdit kabul ediyorlardı. Tarihe bakacak olursak; Ku Klux Klan (Amerika), Apartheid (Güney Afrika), Antisemitizm (Dünyanın birçok yeri), Kızıl Çin (Çin), Naziler (Almanya), Elhamra (İspanya), Çerkes Sürgünü (Rusya), Kırım Tatar Sorunu (Rusya), Vietkong Baskıları (Vietnam), Tutsi-Hutu Sorununun (Uganda) katliam seviyesindeki ırkçılık akımlarından olduğunu görürüz (2).
Bir ırkın diğer ırklara karşı ırkçılık yapmasının yanında bir dinin diğer dinlerden üstün olduğunun savunulması da dini ırkçılığı ortaya çıkarır. Dini ırkçılığa kendi tarihimizden örnek verecek olursak, Emevilerin 675 ile 750 yılları arasında Türklere uyguladığı ırkçılığı, bilhassa da Talkan ve Curcan katliamlarını söyleyebiliriz.
Irkçılık, ister ırki olsun, ister dini olsun kendisinin dışındaki insanlara hayat hakkı tanımazken günümüzden 800 yıl önce Hacı Bektaş Veli “Benim Kâbe’m insandır” diyebiliyordu. Bu sözü söylerken de dil, din ve renk ayırımı yapmadan tüm insanları Kâbe olarak görüyordu.
Hacı Bektaş Veli ırk üstünlüğünü kabul etmiyordu. Üstünlük aranıyorsa o, iyilikte yarışmada, kadınlara eşit davranmada, doğrulukta, araştırma yapmakta, edepli olmakta, ilim öğrenmekte ve çalışmakta aranmalıdır.
1930 lu yıllarda Naziler “Almanlar ve diğer Kuzey Avrupalılar daha üstün bir ırktan geliyor.” Tezini savunup dünyayı kan gölüne çevirirken bu olaydan 700 yıl önce 1200 lü yıllarda Anadolu’da Hacı Bektaş Veli “Dili, dini, rengi ne olursa olsun iyiler iyidir. Hiçbir milleti ve insanı ayıplamayınız.”, “Düşmanınızın dahi insan olduğunu unutmayınız” diyordu.
Hacı Bektaş Veli’ye göre “İnsanoğlu için en kutsal ibadet çalışmak, doğruluk ve insan sevgisidir.” “Yolumuz, ilim, irfan ve insanlık sevgisi üzerine kurulmuştur.” Yine Hacı Bektaş Veli’ye göre “ilim ve irfan mürşittir, insanları cehalet ve gaflet bunaltır.” Bir dörtlüğünde şöyle seslenir;
“İlim, irfan mürşittir karanlıkları koğar
İnsanları cehalet, gaflet bunaltıp boğar
Gönüllerde parlayan, o saadet güneşi
Şark ile garp'den değil, gerçek inançtan doğar.”
Netice itibariyle,
Günümüzde dahi ırkçılık varken, 800 yıl önce Hacı Bektaş Veli ırkçılığı reddetmiş, insanların cehaletten ve gafletten kurtulması gerektiğini belirtmiş, sevgi unsurunu öne çıkarmış, her millete ve insana hoşgörü ile davranılması gerektiğini ve “Nefsine ağır geleni kimseye tatbik etme” ilkesinin uygulanmasını isteyebilmiştir.
Ne mutlu Hacı Bektaş Veli yolundan gidenlere, ne mutlu hamken pişip insan olabilenlere…
23/01/2021
G.Gürses


